Yeryüzündeki her kadın meme kanseri riski altındadır. Bu nedenle her kadın mutlaka meme kontrollerini düzenli yaptırmalıdır. ANCAK HER KADIN İÇİN BU RİSK ORANI DEĞİŞİKTİR. Düşük riskli olanlar ile yüksek riskli olanların takipleri ve alacağı önlemler de farklıdır. Düşük riskli olmak ne demektir: Ailesinde meme kanseri veya yumurtalık kanseri hikayesi olmayan , kendisinde herhangi başka bir kanser öyküsü olmayan , evlenmiş ve doğum yapmış , 50 yaşın altında , sigara ve alkol almayan kadınlardır. Bu kadınlarımızın yıllık usg ve 2 yılda bir mammografi kontrollerini yaptırmaları yeterlidir.

Gelelim meme kanseri açısından yüksek risk grubunda olanlara. Yüksek risk nedir?

*Birinci derece (anne , baba, kardeş , çocuk) veya ikinci derece (büyükanne , büyükbaba , hala , teyze) akrabalarından 2 veya daha fazla kişide meme kanseri veya yumurtalık kanseri olması

*Akrabalarından birinde 50 yaşından önce meme kanseri saptanması

*Akrabalarından birinde meme ve yumurtalık kanserinin birlikte olması

*Ailesinde erkek meme kanseri olması

Bu duruma göre yüksek riskli olan kadınların ne yapması gerekir? 

3 seçenek vardır:

1. Meme kontrollerine deneyimli merkezlerde erken yaşta başlayıp sık aralıklarla devam edebilirler.

2. Bir onkoloji uzmanına başvurup genetik testleri yaptırabilir (BRCA1 ve BRCA2) ve koruyucu önlemler alabilirler.

3. Kişinin psikolojik ve sosyal durumu diğer iki seçeneğe uygun değilse veya bu stresle yaşamak istemiyorum diye düşünüyorsa her iki memenin cerrahi olarak alınıp yerine yeni meme yapılmasını tercih edebilir. Bu ameliyatın tıptaki adı ‘bilateral profilaktik mastektomi’dir.

Op. Dr. Hakan Akıncı
Genel Cerrahi Uzmanı