Kaburgaların altında, karnın üst bölgesinde yer alan mide; ağızdan yemek borusuyla kendine ulaşan yiyeceklerin biriktiği ve sıvı hale geldiği organdır. Midede sıvı hale getirilen yiyecekler, ince bağırsaklardan diğer sindirim aşamalarına devam ederler. Buradan da anlaşılacağı üzere mide; yiyeceklerin ilk uğradıkları yerdir ve hayati öneme sahiptir. Çeşitli sebepler dolayısıyla midenin mukoza zarında iyi ya da kötü huylu tümörler meydana gelmektedir. Ülkemizde en sık görülen 4. kanser türü olan mide kanseri, yılda yaklaşık 20 bin kişide görülmektedir. Mide kanserinin en çok erkeklerde ve yaşlılarda görüldüğü bilinmektedir. Mide kanserinin bazı ülkelerde yoğun olarak görülüyor olması bu hastalığın genetik temellere dayandığını düşündürmektedir. Uzakdoğu ülkeleri olan Japonya ve Çin, Kuzey Avrupa ülkeleri, Güney Amerika ülkelerinden Kolombiya, Kosta Rika, ülkemizde ise Karadeniz Bölgesi mide kanserinin en sık görüldüğü yerlerdir.

  • Mide kanseri nedenleri nelerdir?

Mide kanserine sebep olan faktörler tam olarak bilinmemekle beraber bazı nedenler konusunda uzmanlar görüş birliğine varabilmektedirler. Öncelikle ilerleyen yaşın mide kanserinde önemli bir faktör olduğu bilinmektedir. Erkeklerde mide kanseri görülme olasılığı kadınlara göre daha fazla olmakla beraber, Asya ve Afrika kökenli olanların bu hastalığa daha çok yakalandıkları tespit edilmiştir. Bunlara ek olarak aşırı yağlı, tuzlu yiyecekleri tüketenlerin ve sigara kullananlarda mide kanserinin daha sık görüldüğü de bilinmektedir.

  • Mide kanserinin belirtileri nelerdir?

Mide kanseri çoğu zaman hiçbir belirti vermeden ilerleyebilen bir hastalıktır. Şiddetli mide ağrısı, kansızlık , iştahsızlık, çabuk doyma, kusma, hızlı kilo kaybı mide kanserinin en sık karşılaşılan belirtileridir. Hastalığın belirtileri erken fark edilemezse hasta cerrahi müdahale şansını kaybedebilmekte veya tedavisi çok daha zor olmaktadır.

  • Mide kanseri evrelere nasıl ayrılır?

En uygun tedavinin yapılabilmesi için öncelikle kanserin ne kadar yayıldığı tespit edilir. Mide kanserini evrelere ayırma işlemi; tümörün çevredeki dokulara yayılımı, vücutta yayıldığı bölümler tespit edilerek yapılır. Mide kanseri en sık lenf bezleri, karaciğer ve pankreasa yayılmaktadır. Kanserin yayıldığı alanların belirlenmesi için; kan testi, akciğer filmi, bilgisayarlı tomografi, endoskopik ultrasonografi ve laparoskopi yapılır. Evreleme için Amerikan Kanser Birliği’nin TNM Sınıflama Sistemi kullanılır.

  • Mide kanserinin tedavisi nasıl yapılır?

Mide kanserinin tedavi şekli evresine göre değişmektedir;

Erken evre dediğimiz tümörün çevre organlara (Karaciğer, akciğer vb) yayılmadığı durumlarda etkili ve titiz bir cerrahi tedavi hastanın uzun yaşamasını sağlayabilecek en önemli basamaktır. Cerrahi tedavide amaç sadece mideyi çıkarmak değildir. Beraberinde midenin lenf sıvısının boşaldığı lenf düğümlerinin de radikal olarak temizlenmesi gerekir. Çünkü tümörün en önemli yayılma yolu bu lenf bezleri vasıtasıyladır. Lenf düğümleri midenin kanlanmasını sağlayan atardamar ve toplardamarların, ayrıca karaciğere giden ana damarların çevresinde bulunmaktadır. Bu bölgedeki lenf bezlerinin hepsinin titiz bir şekilde çıkarılması gerekir. Tümörün komşu organlara (Kalın barsak, pankreas gibi) yapışık olduğu durumlarda bu organların ilgili bölümlerinin de çıkarılması gerekir.  Genel olarak midenin tamamı alınır. Ancak midenin son kısımlarında bulunan tümörlerde geriye küçük bir mide kısmı bırakılabilir. Midenin tamamının alındığı durumlarda yemek borusuna ince barsak bağlanarak sindirimin devamlılığı sağlanır. Ameliyat genellikle açık ameliyat şeklindedir. Ancak laparoskopik veya robotik cerrahi de yapılabilir.

Çevre organlara (karaciğer, akciğer gibi) yayıldığı ameliyat öncesi BT veya PET-CT ile saptanan hastalarda hastanın kondüsyonu uygun ise öncelikle kemoterapi tedavisi uygulanır. Kemoterapi ile tümörde ve yayıldığı alanlarda gerileme sağlanır ise 2. basamak olarak cerrahi tedavi uygulanabilir.